İSTANBUL – Müellif Yavuz Ekinci, 10 yıl evvel basılıp geçen yıl toplatılan ‘Rüyası Bölünenler’ romanında ‘terör propagandası’ yaptığı suçlamasıyla yarın saat 09.30’da Çağlayan Adliyesi 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
CİMER’E ŞİKAYET EDİLDİ
Yavuz Ekinci’nin 2014’te yazdığı ve Doğan Kitap’tan basılan ‘Rüyası Bölünenler’ kitabıyla ilgili 6 Şubat 2023 sarsıntılarından bir gün sonra, 7 Şubat’ta CİMER’e yapılan şikayetin akabinde soruşturma başlatıldı. İstanbul 7’inci Sulh Ceza Mahkemesi, 14 Mart 2023’te kitapla ilgili toplatma kararı verdi.
‘BU ROMANI NEDEN YAZDIN?’
Kitapların toplatılması kararından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlattı. Savcılığın 5 Mayıs 2024’te tamamladığı iddianame, Çağlayan 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Birinci duruşma yarın görülecek ve mahkeme heyeti, muharrir Ekinci’ye, ‘Bu romanı neden yazdın?’ sorusunu yöneltecek.
‘BİR YERDE ADALETSİZLİK VARSA, HERKES NASİBİNİ ALIR’
Davayla ilgili konuşan Yavuz Ekinci, şunları söyledi: “Bir yerde adaletsizlik varsa orada yaşayan herkes bir halde bu adaletsizlikten nasibini alır. Adaletsizlikten ötürü bugün ülkede yaşayan köpek de ağaç da dere de orman da bayan da çocuk da genç de emekçi de etkilenip ziyan görüyor. Ben de bu adaletsizlikten bir müellif olarak nasibimi alıyorum. Bu kadar adaletsizlik varken bir muharrir olarak etkilenmemem, ziyan görmemem mümkün değil. Bana açılan davaları bu ülkedeki adaletsizliğe bağlıyorum. Şu an niyetlerinden ötürü yüzlerce insan zati cezaevinde. Yıllardır mahpus yatanlar var. Sürgün yaşayanlar var. Otuz yıldır haksız formda cezaevinde yatan İlhan Sami Çomak var. Edebiyat tarihimiz yargılanan, cezaevinde yatan, sürgün yaşayan büyük yazarlarla dolu. Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Orhan Pamuk, Ahmed Arif, Orhan Kemal…”
‘İKTİDAR BANA AÇILAN DAVALAR ÜZERİNDEN BAŞKA MÜELLİFLERE PARMAK SALLIYOR’
“Bir hatalının en büyük düşmanı vicdandır” diyen Ekinci şöyle devam etti: “Sanatçı yaşadığı çağın, toplumun, halkın hem vicdanı hem de hafızasıdır. Nasıl ki bir hatalı, işlediği ve işleyeceği cürümlerden ötürü vicdanını susturmak, bastırmak, ezmek ve yok etmek istiyorsa iktidarlar da onları rahatsız eden, uykularını kaçıran, toplumun vicdanı olan sanatkarları bastırıp seslerini kısmak isterler. İktidar, bana açılan bu davalar üzerinden başka müelliflere da parmak sallıyor ve onları tehdit ediyor. Yaşadığı çağın vicdanı olan sanatkarın öldüğü gün kendine otosansür uyguladığı gündür. Benim endişem mahkemelerden ceza almak ya da mahpusa düşmek değil. Benim kaygım otosansürün bu ülkede olağan hale gelmesi. Tehlikeli nokta burasıdır.”
‘KURGULANMIŞ BİR YAPITA AÇILAN DAVA SOYUTTUR’
Yazdığı yapıtın kurgu olduğunu belirten Ekinci, şunları söyledi: “Roman bir kurgudur. Kurguladığım kainatın mahkemeye gerçek gelmesi benim edebiyatımın gücünü, mahkemenin de edebiyata yaklaşımını gösterir. Kurgulanmış bir yapıtın cihanına açılan dava soyuttur. Yapıtı, bugünün mahkemelerinde yargılayıp yasaklayıp toplatmak politiktir. Karakterler ve onların sözleri üzerinden sanatçıyı yargılamak ise sanata hakarettir.”
‘HUKUK DEVLETİYLE BAĞDAŞMAMAKTADIR’
Yavuz Ekinci’nin avukatı Can Ekinci, davayla ilgili şunları söyledi: “Müvekkilim müellif Yavuz Ekinci hakkında ‘Rüyası Bölünenler’ isimli romanıyla ilgili olarak; terör propagandası yapmak suretiyle cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır. Bu durum hukuk devleti çatısı altında korunan; hem Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nde hem de Anayasa’da teminat altına alınan, tabir özgürlüğü ile söz özgürlüğünün başka bir görünümü olan basın özgürlüğüne terslik teşkil etmektedir. Bilindiği üzere kitabın birinci basım yılı 2014’tür. Bu tarihten itibaren de kitap Kültür Bakanlığı’nın bandrolü ile satılmış, öteki lisanlara çevrilmiş ve okurla buluşmuştur. Ortadan 9 yıl geçtikten sonra kurmaca bir metin olan bu roman sebebiyle müellifin cezalandırılmasının istenmesi hukuk devletiyle bağdaşmamaktadır.”
‘KURMACA BİR METİNDİR’
“Roman kurmaca bir metindir. Bu metinleri müellifler kurgulamak suretiyle müellif. Roman kahramanlarını gerçek bir karaktermiş üzere düşünülüp; bu roman karakterlerinin muharrir ile birleştirilip ceza hukukuna mevzu edilebilmesi de hukuken hatalıdır” tabirlerini kullanan Can Ekinci, kelamlarına şöyle devam etti:
“Önemle belirtmek gerekir ki tabirin sustuğu ya da dolaylı yollarla etkisiz hale getirildiği ülkelerde demokrasi ve hukuk devleti prensipleri ortadan kalkar. Çünkü özgürlüklerin Anayasa ile garanti altına alınmasının sebebi de onların korunması, her rahatsız olanın bunları istekleri doğrultusunda ve kolay kolay değiştirilmesi maksadının engellenmesine ilişkindir. Yapılacak yargılama sonucunda mahkemenin söz özgürlüğünü- basın özgürlüğünü hami bir formda karar vermesini temenni ediyoruz.”
EKİNCİ’YE AÇILAN DAVALAR…
Yazar Yavuz Ekinci’ye bugüne kadar açılan davalar şöyle:
2018 yılında, ‘Peygamberin Endişesi’ isimli romanı yayınlandıktan sonra Akit gazetesi Ekinci hakkında iki haber yaparak gaye gösterdi. Bu haberlerin akabinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2011 ve 2012 yıllarında paylaştığı tweetlerden ötürü Ekinci’ye dava açtı. Ekinci, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve 1 yıl 6 ay 20 gün mahpus cezası aldı.
Ekinci, karara itiraz ederek belgeyi İstanbul İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Fakat İstanbul İstinaf Mahkemesi Ekinci’nin itirazını reddetti. Ekinci bu sefer Yargıtay’a başvurdu. Evrak Yargıtay’da bekliyor.
İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi, Şubat 2023’te 2014 yılında Doğan Kitap Yayınevi’nden yayınlanan ‘Rüyası Bölünenler’ romanını yasaklayıp toplattı. Mahkemenin kararına karşı bir üst mahkeme olan İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz edildi fakat itiraz reddedildi. Ekinci, mahkemenin bu kararına karşı kişisel müracaatla Anayasa Mahkemesi’ne itiraz etti. Bu evrak da Anayasa Mahkemesi’nde bekliyor.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı, mayıs ayında ‘Rüyası Bölünenler’ romanına ait Ekinci’ye yeni bir dava açtı. Birinci duruşma 18 Eylül’de (yarın) Çağlayan Adliyesi’nde, 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.